Ben sakarlığımla barışık bi insanım.
Ters balıklama atlarken dizi buruna çarpmak , mezuniyet töreninde diplomayı 3-4 kere yere düşürmek , mezuniyet balosunda elbisenin askısını koparmak, arkadaşının mutfağını yakmak, günde en az 1 kere düşmek , sayısız kere tökezlemek, yiyip içtiği herşeyi dökmeyi başarmak, ardarda 3 sigarayı aynı su birikintisine düşürmek benim için normal aktiviteler.
Ama artık hayatımın tehlikede olduğunu düşünüyorum.
Şöyle ki dün gece arkilerle evet arkadaş değil arki şili meydanındaki parkta takılıyorduk. takılmaya alternatif bir sözcük var mı. ortadaki kocaman ağaca çıkmaya karar verdik hepberaber. gururla söyleyebilirm ki bütün kalabalığa rağmen en yükseğe tırmanma , en rahat yeri bulup oturma çabaları sırasında düşmemeyi başardım. ama. can alıcı. gerçekten can alabilir. ağaçtan indikten sonra zıplayıp havada ayakları birbirine vurma hareketini yapma kararım aldığım son karar olabilirdi. müthiş önsezilerimle bu hareketi ağacın en kalın dallarından birinin altında yapmayı başardım.ve zıpladığım anda kafamı çoot sesi eşliğinde dala vurdum. sonrasında ayaklarım yerden kesildi, gözlüğüm gözümden fırladı ve popomun üstüne sert bir iniş yaptım. bence bu da komikti. ama kafamın tepesinde yeni bir kafa oluşurken gülmeye çalışmak sadece acıyı arttırdı.
1 comment:
uwww!
Post a Comment