Brazzaville

Çok güzeldi. Ama kısacık sürdü.Bunu yapmak istemezdim ama cidden "tadı damağımızda kaldı".

Saat 9 buçukta biz hevesliler dib(evet "b"yle) sahnenin önüne damladık hemen. Fakat öğrendik ki kapı 10 da açılıyormuş. Tunalıya dönüp oturalım bi yere desek gidip-gelmek 20 dk zaten, ne yapacağımızı bilemeyip kapının önünde dikilme kararı aldık. Neyseki kapıdaki adamlar üşümüş zavallı bakışkarımızı görüp içeride beklememize izin verdiler. İçeri dediysem salonun içi değil kapının iç tarafı. Biz orada dikilirken içeriye bir bey ve Azra Akın hanımefendi girdiler. Evet dünya güzeli olan. Kendisi televizyonda göründüğünden daha güzel ve uzun.Üçmetre. Brazzaville konserinde görmeyi beklemezdim açıkçası.

Her neyse efendim konser pek güzeldi david (kanks) pek tatlıydı. Türkçe konuşma çabalarıyla "gönülleri fethetti". Ama sanırım öğrendiği kelimeleri sincandaki abilerimizden öğrenmiş çünkü sırasıyla " eyvallah , canımsın , gözümsün " dedi. Haydi elleri görelim şimdi de parmakları şıklatalım tadında aktiviteler oldu hepsine hevesle katıldık. Konser bitti deyvidciğim indi sahneden masalar arasında gezmeler fotoğraf çektirmeler falan. Biz ise hevesli ama aptal insanlar olarak fotoğraf makinesi getirmediğimiz için kafamızı masalara vurduk.

Birazcık da brazzavilleden sonra çıkan sonia hanımı dinledik. Sesi çok güzel kendisi çok somurtkandı . İşte bu kadar