- Mina kapı çalmayı öğrenmiş. Mina benim kedim bu arada yoksa kapı çalmayı biliyo olması pek ilginç olmazdı.
- Minanın kapı çalmayı öğrendiğini ben talihsiz bir şekilde öğrendim. Hikaye şudur.
Mina sokaktan korkuyor. Birkaç kere çıkarmayı denedim ama omzuma tırnaklarını geçirip inmeyi reddetti. Ama ne hikmetse evin kapısı her açıldığında bir kahraman edasıyla koşarak dışarı kaçıyor. Dışarı dediğim de iki üst kat. Bu gece yine kaçmış ama kimse farkında değil. Ev ahalisi uyumuş ben bilgisayar başındayım. İki şarkı arasındaki sessizlikte tıkır tıkır sesler duydum. Dikkatli dinleyince o tıkırtıların kapıdan geldiği anlaşıldı. O sırada oturduğum yere minik bir kaka bıraktım. Tırsıyorum ama cesurum ya kimseye ihtiyacım yok ya hani. Yine üstün zekamın bir örneği olarak yanımda duran peynir bıçağını alıp kapıya yöneldim. Kapının deliğinden baktım karanlık. Bide apartman ışığı fotoselli. Birisi olsa ışığın yanması lazım yani. Ama tıkırtılar ısrarla devam etmekte. En sonunda ölüceksem bari çabuk olsun düşüncesiyle kapıyı açtım. Ciddi ciddi düşündüm bunu. Kapıyı açmamla mağovaoğa sesleri esliğinde pıtır pıtır koşarak içeri mina girdi. Hay amına koyiim diyip bilgisayarın başına döndüm.
20090206
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment